• HUKUK DAYANIŞMA AĞI

Hukuk Dayanışma Ağı, göçmen hakları başta olmak üzere, dezavantajlı grupların karşılaştığı hukuki sorunlara çözüm üreten bir dayanışma platformu. Bu ağ, gönüllü avukatlar ve hukuk fakültesi öğrencilerinin desteğiyle hukuki desteğe erişimde zorlanan bireylere gönüllü danışmanlık sunmayı amaçlıyor.

Ağ kapsamında, göçmenlerin haklarına dair farkındalık oluşturmak ve bu haklara erişimlerini kolaylaştırmak adına çeşitli iş birliği olanakları geliştiriliyor. Özellikle gönüllü avukatlarımıza sunduğumuz çalışma alanıyla, sosyal ve mesleki dayanışmayı teşvik eden bir ortam sağlıyoruz. Bu sayede, hukukçular bir yandan mesleki bilgi ve deneyimlerini paylaşırken bir yandan da göçmenlerin ve diğer dezavantajlı grupların hak mücadelelerinde etkin bir rol üstleniyorlar.

2012 yılında Beşiktaş’ta sokakta kalan çocuklarla başlayan hikayemiz, 2024 yılında önemli bir eşik atladı. Aralarından bazıları, gönüllü avukatlarımızın özverili çabaları sayesinde 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında memur olma hakkını kazandı. Bugün, bu arkadaşlarımız Türkiye’nin farklı şehirlerinde memur olarak hayatlarına devam ediyor.

Sınırsız Dayanışma’nın hukuk alanında yaptığı faaliyetleri yıllık raporlarımızdan detaylı olarak inceleyebilirsiniz. Ayrıca avukat olarak mesleğinizi icra ediyorsanız iletişim kısmından bize ulaşabilirsiniz.

  • DİJİTAL AKTİVİZM

Sosyal medya kampanyaları, teknoloji çağında insan hakları aktivizmi için önemli bir araç olarak öne çıkıyor ve insan hakları savunuculuğunun yeni boyutlarını ve olanaklarını gösteriyor. Biz de hak ihlalleriyle mücadelemizi dijital alanlarda da sürdürmeye devam ediyoruz.

2020 yılının Ekim ayında, Türkiye-Yunanistan sınırında bir grup Afrikalı göçmen, rehin alınarak işkenceye uğramış ve bu görüntüler, akraba ve arkadaşlarından fidye talep etmek amacıyla WhatsApp üzerinden paylaşılmıştı. Rehin alınan kişiler arasında, temasta olduğumuz bazı Afrikalı dostlarımız da bulunuyordu. Bu görüntüler bize ulaştığında, bir sosyal medya çağrısı yaparak kamuoyu oluşturduk ve yetkili mercilerin harekete geçmesini sağladık.

Bu sosyal medya kampanyamızda paylaşılan görüntüler, 2022 Temmuz ayında bir göçmenin insan kaçakçılığı mağduru olduğuna dair delil olarak sunuldu ve o göçmenin Fransa’da mülteci statüsü kazanmasına katkı sağladı.

Benzer sosyal medya kampanyalarına bu yıl da devam ettik. 30 Haziran 2024 akşamı, Kayseri’de yaşayan Suriyelilere yönelik linç girişimine karşı başlattığımız kampanya, farklı dillere çevrilerek ulusal ve uluslararası düzeyde geniş bir kitleye ulaştı. Bu destek, şiddeti engellemeye yetmese de, Suriyeli dostlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirdi. Ayrıca, kampanyamıza katılanlarla birlikte güçlü bir dayanışma hareketine dönüştü.

Sizde insan hakları bağlamında yaptığımız sosyal medya kampanyalarına destek vermek isterseniz bizi X, Instagram ve Facebook hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.