Sosyal medya kampanyaları, teknoloji çağında insan hakları aktivizmi için önemli bir araç olarak öne çıkıyor ve insan hakları savunuculuğunun yeni boyutlarını ve olanaklarını gösteriyor. Biz de hak ihlalleriyle mücadelemizi dijital alanlarda da sürdürmeye devam ediyoruz.

2020 yılının Ekim ayında, Türkiye-Yunanistan sınırında bir grup Afrikalı göçmen, rehin alınarak işkenceye uğramış ve bu görüntüler, akraba ve arkadaşlarından fidye talep etmek amacıyla WhatsApp üzerinden paylaşılmıştı. Rehin alınan kişiler arasında, temasta olduğumuz bazı Afrikalı dostlarımız da bulunuyordu. Bu görüntüler bize ulaştığında, bir sosyal medya çağrısı yaparak kamuoyu oluşturduk ve yetkili mercilerin harekete geçmesini sağladık.

Bu sosyal medya kampanyamızda paylaşılan görüntüler, 2022 Temmuz ayında bir göçmenin insan kaçakçılığı mağduru olduğuna dair delil olarak sunuldu ve o göçmenin Fransa’da mülteci statüsü kazanmasına katkı sağladı.

Benzer sosyal medya kampanyalarına bu yıl da devam ettik. 30 Haziran 2024 akşamı, Kayseri’de yaşayan Suriyelilere yönelik linç girişimine karşı başlattığımız kampanya, farklı dillere çevrilerek ulusal ve uluslararası düzeyde geniş bir kitleye ulaştı. Bu destek, şiddeti engellemeye yetmese de, Suriyeli dostlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirdi. Ayrıca, kampanyamıza katılanlarla birlikte güçlü bir dayanışma hareketine dönüştü.

Sizde insan hakları bağlamında yaptığımız sosyal medya kampanyalarına destek vermek isterseniz bizi X, Instagram ve Facebook hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.